Rus anne ve Türkmen babanın kızı olan, Rusya’nın Ufa kentinde dünyaya gelen Galina Emir, ülkesindeki kriz nedeniyle 2002 yılında eski Rus eşinden olan kızı Anna Kolomeychuk ile Türkiye’ye geldi. İzmir’de önce bir lokantada aşçılık, sonra da çocuk bakıcılığı yaparak hayatını kazanan Emir, bir Türkle evlenerek Çiğli ilçesine yerleşti. Yeni yıl balolarında kendi diktiği masal, çizgi film ya da palyaço kostümlerinin içinde çocukları eğlendirmeye başlayan Galina Emir, gönüllü mesaisini de kanser hastası çocukların tedavi gördüğü hastanelerin onkoloji bölümlerinde yapmaya karar verdi. Çocukların en sevdiği kahramanların görünümüne bürünen Galina Emir ve Anna Kolomeychuk, hastalık nedeniyle yorgun düştüğü için koşup oynamaya hali kalmayan çocukların elinden tutuyor ve kanserle mücadelede moral vermeye çalışıyor.
Hasta da Olsalar Eğlenmeyi Seviyorlar
Emir, alt katını kostümlere ayırdığı evinde, ülkesinde “radyo-elektrik” eğitimi aldığını, ancak çocukları çok sevdiği için hayalindeki işi yapmayı tercih ettiğini, kreşlerde, kafeteryalarda ve restoranlarda hep küçüklerle bir arada olduğunu anlattı. Gözyaşları arasında, gönüllü çalışmalarıyla çocukları mutlu etmek istediğini söyleyen Galina Emir, şöyle konuştu:”Hasta çocuklarla ilk görüşmemizde biraz zorlandım. Onları eğlendirmek daha zor ama sonra ‘çocuklara moral ver’ dedim, çünkü bütün çocuklar oyun sever. Onlar koşamıyorlar, oturuyorlar. Daha sakinler ama hasta da olsalar eğlenmeyi seviyorlar. Geçen yıl Fatmanur ile tanışmıştım. 10 yaşındaydı, onu kaybettik. 16 Kasım’da öldüğünü duyduk. Çok üzüldüm, ağladım. Hasta çocuklara kıyamıyorum. Annesiyle de görüşüyorduk.” Hasta çocuklar arasında ulus farkı olmadığını düşündüğünü belirten Emir, dünyadaki savaşlar nedeniyle zaten çok sayıda çocuğun yaşamını yitirdiğini kaydetti. Hayatın çok değerli olduğunu, Türkiye’deki yaşamını da çok sevdiğini vurgulayan Galina Emir, şöyle devam etti: “Kesin barış olsun, kimse ölmesin. Zaten hastalıklar yüzünden çocuklar ölüyor, savaşlar olmasın. Türkiye ve Rusya ilişkileri de iyi olsun. Rus uçağı düştüğünde çok üzüldük. Provokasyon olduğunu düşündük. Son olarak Rusya Büyükelçisi de öldürüldü. İnsanlar birbirlerini öldürüyor ama hayat önemli. Benim insanlara bir mesajım var; Çocuk gibi olsunlar, çünkü çocukların aklında savaş ve para yok, eğlence ve dondurma gibi güzel şeyler var.”
Cezaevindekilere Neşe Gönderiyorlar
Dokuz Eylül Üniversitesinde (DEÜ) Turizm Yönetimi eğitimi alan Anna Kolomeychuk da sadece kanser hastası çocuklara yönelik projelere değil, cezaevinde büyüyen çocuklara ilişkin çalışmalara da katılmak istediklerini anlattı. Animatör olarak cezaevine giremediklerini söyleyen Kolomeychuk, diktikleri kıyafetleri eğlence için cezaevine gönderdiklerini belirtti. Çocuklar için umut edebilmenin önemine dikkati çeken Anna Kolomeychuk, “Bizi çok iyi karşılıyorlar. Kanserli çocuklarla ilgilenirken kimse nereden geldiğimizi sormuyor. Hasta olunca ‘siz Russunuz, biz Türk’üz’ diye bir anlayış olmamalı. Herkes birbirine yardımcı olmalı. Önemli olan insan olabilmek.” dedi. Çocuklardan aldıkları mektupları, onların çizdiği resimleri sakladığını da anlatan Kolomeychuk, Rusya’ya döndüğünde kanser hastası çocuklarla sosyal paylaşım siteleri üzerinden görüşmeyi sürdürmek istediğini de sözlerine ekledi.